“Mobbing” Çalışma Hayatını Çekilmez Kılar


 

 

  "Babam iki tür insanın bulunduğunu söylerdi. İşi yapanlar ve yapılan işten kendine kredi çıkartanlar. O, benden birinci grupta yer almam için çalışmamı istedi."                     

                                                                                                                             Indra Gandhi

“Mobbing”  Çalışma Hayatını Çekilmez Kılar

                 Bloğumu takip edenlerin içinden geçenleri duyar gibiyim. Hoppala palyatiften, covitten, yoğun bakımdan, bası yarasından nasıl da atladık mobbinge ne alaka.

              Şimdi nereden çıktı bu mobbing  demek yanlış olur. Mobbing 1960 yılardan beri o ya da bu şekilde hayatımızda olan ama asıl anlamı ile 1980’li yıllardan sonra kullanılmaya başlayan, birçok anlam yüklenen bir davranıştır.

             Ama ben Hemşirelik Anabilim Dalı yönetim alanında yüksek lisansını yapmış bir hemşire olarak ders aşamasında en çok ilgilendiğim konuların başında "mobbing" gelmiştir. Hatta bu konu üzerine birçok makale, araştırma, kitap okuma fırsatım da oldu. Geçen haftalarda şansımın da yardımıyla gerçekten işinin uzmanı olduğuna kanat ettiğim sevgili Dr. Burcu Yiğit Hanım'ın çevrimiçi eğitimine katılma fırsatım oldu. Eğitim çevrimiçi ama Burcu Hanım'ın sıcak sohbeti ve ders işleyişi beni sanki bir kafede elimizde kahvemiz sohbet edermiş hissi yarattı ve oturup mobbing ile ilgili yazıyı yazarken kendimi buldum. 

            Hem uzmanlık alanım hem de özel ilgi alanım olduğu için mobbing konusunu sizlerle paylaşmadan yapamazdım. Gerçeği söylemek gerekirse Dr. Burcu Hanım sayesinde yazımı planladığım tarihten öne çekmiş olabilirim.  

            Mobbing  bazı ülkelerde bullying kavramı (zorbalık) ile karıştırılsa da özünde şiddet içerdiği için ortak bir paydaşından söz edilebilir. İş yeri zorbalığı,  psikolojik baskı ve psikolojik şiddet olarak adlandırılan mobbing çağımızın iş yeri sorunu ve problem olarak tanımlarsam yanlış olmaz. Mobbing sürecinde 3 tür bireyden söz etmek mümkündür bunlara mobbing’in mağduru, mobbing’in uygulayıcısı ve üçüncüsüne ise mobbing’in seyircileri diyebiliriz. 

             İnsanın kendisine yapacağı en büyük kötülük mobbing’e maruz kalmasına rağmen buna sesiz kalması, birinin yapacağı en büyük kötülük ise birini mobbing’e maruz bırakmaktır. Seyirciler için zaten söyleyecek ya da adlandıracak kelime dahi bulamadım. Mobbing’e maruz kalanı görüp de sesiz kalmak kadar kötü, mobbing yapana da "Sen ne yapıyorsun dur."     diyecek kadar da aciz olduklarını düşünmek bile beni korkutuyor. Bu üç gurubun olduğu bir yerde sağlıklı bir çalışma ortamından, iletişimden, ahlaktan, etikten söz etmek doğru olmaz. İşlerin yürümesi ise zaten söz konusu değildir. 

    Gelelim literatür ne derse doğru der deyip mobbing tanımlarına bakacak olursak; Hangi literatür demeyin zahmet olmazsa açın bir iki makale, birkaç tez okuyun. 

       Mobbingi duygusal bir saldırı, yıldırma olarak tanımlayabiliriz.

     Mobbing’in özelliğinden söz etmek gerekirse; genellikle kurumun en yaratıcı üyeleri hedeftedir. Yetenekli çalışanların üretkenliğinde düşüş ve personelin demoralizasyonu nedeniyle, kurumsal maliyetleri de artırmaktadır. Yapılan araştırmalarda, mobbing mağdurların işlerine ve işyerlerine sadık, duygusal zekâsı yüksek, dürüst ve onurlu olmaları gibi ortak özellikleri bulunduğu görülmüştür. Bu özelliklere sahip kişilerin, neden bu tarz olumsuzluklarla karşılaştıkları sorusuna cevap verememeleri de onları bu süreçte daha da yıkmaktadır. 

        Başka bir özelliği; kurum hiyerarşisinde genellikle yöneticilerin astlarına uyguladığı sanılan bu davranışların, gerçekte güç ilişkilerinden kaynaklandığı, bu nedenle yıldırmanın kurumun her seviyesinde olabileceği belirtilmektedir. Mobbing uygulamaları dikey, yatay olabileceği gibi astın üste yapacağı mobbing’in varlığını da bilmemizde fayda var.  

            Mobbing’e maruz kalanların iş doyumlarının düşük olduğu, kuruma bağlılıklarının az olduğu, işten ayrılmayı düşündükleri literatür araştırmalarında karşımıza çıkmaktadır. Son dönemde karşılaştığım bir başka durum ise meslek değiştirme isteğidir. Mesleğe yeni başlamış bireyde amirin yaptığı her davranış mobbing olarak algılanması, davranışların bireyselliğe indirgemesi, mobbing kavramını tam olarak bilmemesi bu durumu daha da çıkmaz hale getirerek birey kendi kendine psikolojik baskı yapabilir. O yüzden mobbing’in özelliklerini tam olarak bilmemiz gerekmektir. Mobbing demek için başta bize yapılan davranışın sürekliliğinin önemi vardır. Amiriniz sizi bir kez şiddetli olarak uyardığında, bu uyarı doğru ya da yanlış olabilir  buna mobbing tanısı koymak uygun olmayacağı gibi işe yeni başlamış birinin ilk haftadan bu iş yerindekiler bana mobbing uyguluyor da diyemez. Bir davranışı mobbing olarak tanımlayabilmek adına, davranışın en az haftada 1 ve en az 6 ay gibi süre boyunca gerçekleşmesi gerekmektedir.

          Mobbing sadece uygulanan kişiyi değil, kurumu baştan aşağı etkilemektedir. Kurumda mobbing’e uğrayan kişi başta motivasyon düşüklüğü, iş doyumu, kurum kültürüne olan bağlılığı ve sayısını yitirecek kendisine yapılan haksızlığa yöneticilerinin neden sesiz kaldığı, görmezden geldiği yada çözüm bulunamadığı bir sitemde olacaktır. 

        Çalışan mobbing’in ileri ki aşamalarında ya da baskının sürekliliğinden dolayı fizyolojik ve psikolojik yıpranmadan dolayı birey üzerinde çeşitli sorunlara ( özellikle mide, kalp) neden olduğunu söylersek yanlış söylemiş olmayız. Çalışanda strese bağlı oluşan hastalık durumuna bağlı olarak hastalık izni almasına, bu  nedenle görevi başında bulunamaması gibi nedenler kuruma önemli oranda maliyetler getirmekte ve kurum içerisindeki iş performansını azaltmaktadır. 

     Mobbing mağdurlarının en büyük sorunu ise kendilerini ifade edememelerinin yanında şahit bulamamalarıdır. Şikâyet aşamasına kadar belki de çoğu arkadaşı çalışanı cesaretlendirmekte gidip konuşması için yönlendirmektir. Fakat iş soruşturma ve ifade verme aşamasına gelindiğinde mağdur ya da kendini mağdur olarak gören çalışan yalnız kaldığını görmekte. Mobbing’in üstüne birde arkadaşları tarafından da terk edilmiş hissetmedir. Bunun için mağdur delileri toplamalı ve dikkatli olmalıdır. 

            Delillerden bahsedecek olursak son dönemlerde yapılan sosyal aktivitelere çağrılmamak, düzenlenen toplantılardan haberdar edilmemek, toplu atılan mesajların dışında bırakılmak, sosyal medya mesajları bunlardaki yazılı mesajlar eğer suç teşkil ediyorsa delil olarak görüleceği gibi ceza kanunda izinsiz ses kaydının delil niteliği taşımadığını bilmekte fayda vardır. 

        Diğer çalışanların yanında azarlanmak, görev tanımı dışında olan görevler verilmesi, görev tanımının altında işler verilmesi, gereksiz yere iş yerine çağrılması, önerilerinin görmezden gelinmesi, iftira atılması, sürekli olarak dedikodu yapılması, çalışan için gerekli olan malzemelerin bilinçli şekilde saklanması, temin edilmemesi ve buna bağlı olarak işini tamamlamaması, başarılarının üstünün örtülmesi ve  daha birçok davranış katılabilir ki. 

       Ülkemizde nasıl birazda bu durum ilgili bilgilerimi paylaşmak isterim; Kişinin mesleki becerilerinin küçük görülmesi, iş fazlalığı ve kişisel özelliklere yönelik saldırılar, genel olarak kullanılan mobbing yöntemleridir. Rekabetin yok edici boyutlarda olduğu kurumlarda en zor görev yöneticilere düşmektedir. Kendi performansıyla birlikte, çalışanların iş veriminden de sorumlu tutulan yöneticilerde mobbing önemli bir sorun olabilir.

Sağlık Kurumlarında Mobbing 

        Sağlık kurumları;  hiyerarşik yapılanmanın yoğun olduğu kurumlardır.  Bu kurumlar değişik eğitim düzeyine sahip bireylerin çeşitli branşlar da ve farklı uzmanlık dallarında çalışan personelin aynı alanda çalışmasına olanak sağlar. Bunun da bir etken olduğunu düşündüğümden sağlık sektörü diğer kurumlardan daha yüksek oranda mobbing davranışı gözlenmektedir. 

Hastaneler matriks organizasyon yapısı gereği işlevsel bağımlılığın çok fazla olduğu, çalışanlar arasında iletişim sorunu sık karşılaşılan bir kurumlardır. İletişim eksikliği de beraberinde yanlış anlaşılmaları ve sorunları getirmektedir. Mobbing, bu kurumlarda yaygın olarak görülen ve sağlık çalışanları için tedbir alınmasını gerektirecek düzeyde ciddi bir mesleki sağlık ve güvenlik riskidir. Araştırmalar, mobbing’in sıklıkla yaşandığı sektörlerin başında sağlık sektörü olduğu ve sağlık çalışanlarının mobbinge maruz kalma riskinin diğer hizmet sektörü çalışanlarına oranla daha yüksek olduğunu göstermektedir.  

Özellikle iş stresinin yüksek olduğu ve karmaşık yapıya sahip olan sağlık kurumlarında hizmetlerin planlanması, organizasyonu ve yürütülmesinden sorumlu olan sağlık yöneticilerinin mobbing’e maruz kalma düzeyleri, hem kendilerinin hem de bulundukları işletmelerin başarısını etkileyebilecek önemli unsurlardır. Hatanın kabul edilemez olduğu sağlık hizmetlerini sunan çalışanların mobbing’e maruz kalmış kişiler tarafından yönetilmesi hizmetin kalitesini olumsuz etkileyen bir etken olabilir. 

Kurumda Mobbing Davranışını Engelleme Yolları

Mobbing davranışı  kurumlarda etik kültürünün oluşturulması ve etik davranan yöneticilerin olması, tüm çalışanların etik davranışlarda bulunması üzerinde etkilidir. Etik dışı davranış olarak tanımlanan mobbing’in bu yolla da engellenebilmesi olası görülmektedir. Kurumlarda mobbing önlenmek isteniyorsa, mobbing’in; kurulan ilişkilerin sağlığı, refahı ve etkinliği üzerinde çok büyük bir etkisi olduğuna inanılması gerekmektedir. Sağlıklı bir ilişkinin sağlanabilmesi için de çalışanlar arasındaki görev ve sorumlulukların net olarak belirlenmesi ve performans sisteminin iyi bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Kurumda hiyerarşide güç ilişkilerinin doğru düzenlenmesi için de üst yönetim tarafından kontrol ve otonomi sağlanmalıdır. Ayrıca, çalışanlar arasında adil bir ödüllendirme ve ceza sistemi de mobbing davranışlarını önleyici bir faktör olabilir. 

Yönetim olarak neler yapmalıyız. Sağlık kurumlarında yönetici olmak gerçekten çok zordur. "bir elin nesi var iki elin sesi var." atasözü sanki sağlık kurumları için söylenmiş bir atasözüdür. Sağlık kurumlarında birey tek başına bir sorunu çözmesi imkânsız denecek kadar zordur. Ekip ( doktor, hemşire, eczacı, laboratuvar teknisyeni, biyolog, temizlik personeli, hasta bakıcı) ne kadar genişlerse hastanın tedavi, takip ve bakım süreci o kadar çabuk ilerler. Bu yüzden bir doktorun, hemşirenin ya da personele mobbing uygulayarak kurumdan, işten, meslekten yıldırılması demek ülkeye verilen en büyük zarardır. O bireyin yetişmesi için harcanan zaman ve ekonomik kayıptır. Bunun karşılığında sağlıkçıların güçlü bir iş birliği içinde oluşturdukları ekiplerde sağlık hizmetlerinin kalitesine, sağlıkçıların yaptıkları işten doyum almalarına ve kuruma bağlılıklarının artacağına olanak sağlayacaktır. 

Yönetemiyorsan Bırak...                                            

Mobbing intiharla bile sonuçlanabilmektedir. Sonuç birinin hayatına mal olduktan sonra pişman olmanın, kendimizi haklı çıkarmanın, vicdan rahatlatmanın hiç bir anlamı yok. Giden gitmiştir kalan sağlar bizimdir.

        Naçizane son sözüm; çalışan insanı sevin, sayın, değer verin. Çalışan insandan korkmayın. Çalışan insan sadece kendi için çalışmaz, ailesi için çalışır mutlu bir eş mutlu çocuklar gelecek için çalışır. Çalışan insan kurumu için çalışır, devleti için çalışır ve sonunda dünya için çalışır. Lütfen çalışan ve çalışkan insanlarımızı tüketmeyelim. Yarın onlar sayesinde var olacak.  Şunu da unutmamalıyız eğer mağdur mobing’i kanıtlarsa ceza kanunumuz da   yeri olduğunun da bilgisini vermek isterim.                                                                                                            

        Mobbing size nasıl anlatırım mı? Düşünürken Güney Kore dizilerinden “Good Manager”  adlı diziyi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Dizide hem üstün yaptığı mobbing hem astın üste yapmış olduğu ve yatay mobbing’i izleyerek görebilirsiniz. 

                                                                               

                                                                                               Saygılarımla

                                                                                                A. KANBAY TÖNGÜÇ

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yoğun Bakımda Kullanılan İlaçlar

Hasta Odasının Özellikleri

Hemşire Anne