LEJYONER HASTALIĞI KONTROL PORGRAMI
LEJYONER HASTALIĞI
KONTROL PORGRAMI
Sağlık
Bakanlığı HSGM
Lejyoner
Hastalığı Kontrol Programı Rehberi
Lejyoner hastalığı
Legionellapneumophila ve daha az sıklıkla diğer Legionella türü bakterilerin
yol açtığı bir hastalıktır.
Hastalığın seyri,
ılımlı alt solunum yolu enfeksiyonundan tüm sistemlerin etkilendiği ağır klinik
tablo ve ölüme kadar değişebilir. Hastalığın prognozu, konağın savunma
mekanizmalarının durumuna bağlıdır.
Altta yatan hastalığa
veya bağışıklık sisteminin durumuna göre fatalite hızı değişmekle birlikte
toplum-kaynaklı vakaların %10-20’sinde, hastane-kaynaklı vakaların ise
%10-40’ında ölüm gözlenebilmektedir.
Hastalık etkeni Legionellaspp. doğal sulardan
bina su tesisatlarına geçip yerleşebilir ve çoğalabilir. Bakterinin su
sisteminden duyarlı bireye ulaşması sonucunda hastalık gelişir. Hastalık tek
vaka ya da salgınlar şeklinde ortaya çıkabilir.
Kişiden kişiye bulaş
gözlenmemekle birlikte çevresel bir kaynaktan yayılarak salgın oluşturma
potansiyeli nedeniyle halk sağlığı önemine sahiptir. Lejyoner hastalığı
ülkemizde bildirimi zorunlu hastalıklar arasında yer almakta olup hastalığın
kontrolü amacıyla özel bir program yürütülmektedir.
Legionella’lar üreme
şartlarına göre kokobasildenfilamentöz formlara değişebilen sporsuz, kapsülsüz,
hareketli, biraz düzensiz gram negatif çomak bakterilerdir.
Bugüne kadar 40’ın
üzerinde Legionella türü tanımlanmış, bazı türlere ait serogruplar ile birlikte
Legionellaceae ailesi 60’dan fazla üyeye ulaşmıştır. Bunların sadece bir kısmı
insanda hastalık ile ilişkilidir. En sık etken L. pneumophila olup diğer
Legionella türlerinin çoğunda görülmeyen çeşitli invazyon ve virülans
faktörlerine sahiptir.
L. pneumophilaserogrup 1 (Sg 1) vakaların
%75-80’inden, Sg 2 ve Sg 6 %10’undan sorumlu bulunmuştur. Bunları
Legionellamicdadei, Legionellabozemanii, Legionelladumoffii ve diğer türler
takip eder.
Klinik Özellikler L.
pneumophila ve diğer Legionella cinsi bakteriler insanda genel olarak
“lejyonelloz” terimi ile de adlandırılan başlıca üç tür hastalığa neden olur.
Bunlar; soğuk algınlığı benzeri hastalık gibi seyreden Pontiac ateşi, pnömoni
ile seyreden Lejyoner hastalığı ve solunum sisteminden diğer organ/sistemlere
yayılımın gözlendiği Ekstrapulmonersendromlar’dır.
Lejyoner hastalığı’nıninkübasyon
dönemi 2-10 gündür. Ilımlı bir alt solunum yolu enfeksiyonundan komaya kadar
değişik ağırlıkta klinik görünümlerle ortaya çıkabilir. Hastalık yüksek ateş
(>38.5°C), baş ağrısı ve diğer genel enfeksiyon bulguları ile başlar,
akciğer tutulumu ile pnömoni gelişir. Kuru öksürük ve zorlu solunuma göğüs
ağrısı eşlik edebilir. Öksürük hemen her zaman non-prodüktiftir; hastaların
çoğu balgam çıkaramaz. Fizik muayenede hasta toksik bir görünümde olabilir.
Eğer kontamine bir su kaynağı yoksa Lejyoner hastalığı
gelişmez. Lejyoner hastalığına yakalanma olasılığı, su kaynağının kolonizasyon
düzeyi, maruz kalan kişinin duyarlılığı ve kontamine suya maruziyetin yoğunluğu
ile ilgilidir.
Bakterinin bireye
bulaşması ve akciğerlere ulaşmasında iki yol olduğu kabul edilir. Yaygın olarak
kabul gören yol, solunum havasına çevresel kaynaklardan yayılan ve Legionella
içeren su aerosollerinin solunmasıdır. Suyun bir kuvvet etkisi altında
(soğutma-kulelerinin fanları, jakuzi ve duş başlıkları, sprey nemlendirme
cihazları, dekoratif fıskiyeler...) aerosoller halinde havaya saçıldığı,
Legionella içeren 5µm’den küçük aerosollerin solunum yolu ile alınarak
alveollere ulaştıkları düşünülmektedir. Diğer önemli bulaşma yolu, Legionella
içeren suyun aspirasyonu ya da orofarinkse yerleşmiş bakterinin solunum
yollarına geçmesidir. Bugüne kadar insandan insana bulaşma gösterilememiştir.
Rutin Kontrol Önlemleri
Rurin kontrol önlemlerinin esasını tesisat
mühendisliği ve iyi teknik bakım oluşturur; amaç su sisteminin Legionella
bakterileri için cazibesini ortadan kaldırmaktır. Konaklama birimlerinde
uygulanacak rutin kontrol önlemleri aşağıda yer almaktadır.
1. Sıcak
ve soğuk su tankları mutlaka uygun bir noktada tahliye musluklarına sahip
olmalıdır. Böylece, belli aralıklarla tankların tümü ile boşaltılması,
temizlenmesi ve dip sedimentinin uzaklaştırılması mümkün olur.
2. Soğuk su tankları en az 6 ayda bir, sıcak su
tankları ise en az yılda dört kez boşaltılıp temizlenmeli ve dezenfekte
edilmelidir.
3. Eğer
bir sıcak su tankı veya sıcak su sisteminin bir kısmı bir hafta veya daha uzun
bir süre ile bakım ve benzeri nedenlerle devre dışı kaldıysa, yeniden kullanıma
sokulduğu andan itibaren suyun sıcaklığı en az bir gün süre ile 70°C’ın
üzerinde tutulmalıdır.
4. Sıcak
su tanklarında bulunan suyun sıcaklığı yıl boyunca en az 60°C düzeyinde
tutulmalıdır. Sıcak su tanklarına geri dönen su en az 50°C olmalıdır.
5. Binanın her noktasında musluk veya duş
başlıklarından akıtılan sıcak suyun sıcaklığı 1 dakika içinde 50-60°C arasında
bir sıcaklığa ulaşabilmelidir.
6.
Sıcak su ısıtıcı tanklarında, soğuk su
girişi veya sıcak dönüş suyu bağlantısı doğru yapılmamışsa durgunluk olabilir.
Bu durgunluk, bağlantı noktalarının değiştirilmesi ile giderilmelidir.
7. Su dağıtım sistemi, su akımının olmadığı ya da
çok yavaş olduğu kısımlar (herhangi bir ölü-bağlantı/boşluk) barındırmayacak
şekilde düzenlenmelidir. Tespit edilen bütün ölü boşluklar hemen yok edilmeli,
kullanılmayan dallanmalar kaldırılmalıdır.
8.
En önemli ölü boşluk oluşumları, kullanılmayan
muslukların gerisinde kalan su borularıdır. Konaklayan olmadığında bir süre
için boş kalan odalarda musluk ve duş başlıklarının ardında ölü boşluklar
kolayca meydana gelebilmektedir. Bunu önlemek için, kullanılmayan odaların
musluk ve duş başlıklarından su her gün 3-5 dakika akıtılmalıdır.
9. Duş başlıkları ve musluk filtreleri kireç
tabakası gelişmesine neden olur. Bunların kullanımından kaçınılmalıdır ya da
düzenli aralıklarla (ortalama ayda bir) kireç çözücülerle rejenere edilmelidir.
10. Eğer kullanılmıyorsa, soğutma kuleleri
boşaltılmalı ve temizlenmelidir. Kullanımda olan soğutma kuleleri yılda en az 2
kez mekanik olarak temizlenmeli, tortu ve sediment tamamen uzaklaştırılmalı,
organizmaların üremesini engellemek için uygun biyosidler düzenli olarak
kullanılmalıdır.
11. Kalorifer sistemi en az yılda bir kere
temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
12.
Eğer konaklama birimi yılın belli dönemlerinde
kapalı tutuluyorsa, sezon başında misafir kabul etmeden önce aşağıdaki önlemleri
yerine getirmelidir. Bu işlemler sırasında konaklama birimi yetkilileri
tarafından, konaklama biriminde konaklayan misafirlerin suyu içme-kullanma
amaçlı kullanmamaları için gerekli tüm tedbirler ve önlemlerin alınması
gereklidir. − Bütün sıcak su tanklarındaki suyun sıcaklığı 70°C’a kadar
çıkarılmalı (heating) ve en az 24 saat süre ile bu düzeyin korunması
sağlanmalıdır.
13.
Bütün sıcak su muslukları ve duş
başlıklarından en az 5-10 dakika süre ile suyun akıtılması sağlanmalı
(flushing), bu şekilde musluktan akan suyun sıcaklığı en az 60°C
olmalıdır. En az 24 saat süre ile
musluklardan akan suyun sıcaklığı 60°C’ın üstünde tutulmalıdır.
14. Ayrıca sıcak ve soğuk su sisteminin tümünde
bakiye klor miktarı en az 3 ppm olacak şekilde hiperklorinasyon yapılmalı, en
az 24 saat süre ile bu düzey korunmalıdır.
15. Duş
başlıkları ve musluklar temizlenmeli ve oluşan kireç tabakaları giderilmelidir.
16. Soğutma
kuleleri tümü ile boşaltılmalı, bütün tortu ve kirlilik uzaklaştırılmalıdır. İç
yüzeyler temizlenmeli ve dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Sistem yeniden kullanıma
sokulurken etkili biyosidler uygulanmalıdır.
Merhabalar,
22
yıllık hemşirelik görevimin 8 yılını enfeksiyon kontrol hemşireliği yaparak
sürdürdüm. Mesleğimi daima ön planda tutacak şekilde ne gerekiyorsa hakkıyla
layıkıyla hem insan olmaya yakışır, hem de aldığımız eğitime yakışır şekilde
sürdürdüm. Çoğu zamanımız motivasyon eksikliği veya hayal kırıklıklarıyla geçse
de bu benim görevimi yapmama , sorumluluklarımı yerine getirmeme hiçbir zaman
engel olmadı. Bir çok meslektaşım beni çok iyi anlayacaktır işimi ailemden önce
tuttum. Enfeksiyon kontrol hemşireliği görevimi yürüttüğüm yıllarda Lejyonelle
Kontrol Programı ile karşılaştık. Bakanlık tarafından rehber ulaştırıldı. Bizim
yürüttüğümüz meslek daima rehberler ve kılavuzlar doğrultusunda ve bir dayanağı
olarak yürütülecek işlerdir. O nedenle ilk yaptığım tatbikî rehberi güzelce
okumak ve hastanemizde bu rehberde yapılması istenen konular üzerine neleri
yaptık , nelerin yapılması gerektiğini tek tek sayfaları boyayarak notlar
alarak belirledim. Enfeksiyon Kontrol Komitesi dönemsel toplantıları olur orada
lejyonella kontrol rehberi bunları bunları ister diye görsel olarak ve
gerekçeleriyle sundum. İşimizin profosyoneli olduğumuz için yönetimden her
faaliyetimizle ilgili gerekli desteği görürüz. O açıdan gerekli düzenlemeleri
hayata geçirmeye başladım.
Hastanelerde
temizlik planına uygun hazırlanan temizlik çizelgelerine duş başlıklarının
kireç çözücü ile ayda 2 defa temizlenmesi maddesini ekledim. Kullanılmayan duş
başlıklarından 5- 10 dk kadar sıcak su akıtmaları konusunda farkındalık sağladım
ki, bu bilgi onların günlük hayatlarında da aynı uygulamayı yapmalarını
sağlayacaktır. Personel eğitimini yerinde ve uygulamalı olarak anlattım.
Teknik
servis işbirliği ile sıcak suların ısısının ölçülmesi için ısı ölçer aldırdım
ve hastanenin farklı köşelerinde sıcak suyun ısı ölçümünü yaptırarak çizelgeye
günlük ısı kayıtlarının yazılması sağladım.
Soğutma
kuleleri havalandırma ve kalorifer sistemi ile ilgili alınması gereken
önlemleri teknik servis çalışma talimatına yazılı doküman olarak eklettim ve
eğitim bilgi alışverişini yaptım. Sıcak su tankımızda tahliye musluğu yoktu,
hemen uyum sağladılar ve tank borularına ara tahliye musluğu yaptırdılar.
Suların
haftalık klor ölçümünü manuel cihaz ile zaten haftalık olarak kendim yapmakta
idim ve devam ettim.
Klimaların
temizliği ve dönemsel bakımları zaten yapılıyordu, ancak lejyonella önleyici
olduğunun ben de farkında değildim daha sorgular ve takip eder oldum, bakım
formlarını komitemize de verilmesini istedim. Ayrıca temizlik çizelgesini
kontrol derken bu maddeyi inceledim.
Soğuk
su depolarını yılda 2 defa rutin olarak temizletirdim.Buna yine dikkatle ve
takiple devam ettim.Depomuz 150 yataklı hastane su deposuydu.Daha önceden 3 gün
kadar depo su ile bekletilir sonra depo suyu binaya tahliye etmek için musluğu
açılırdı. Ben bu yöntemi değiştirerek musluğun dolan kısmı da şebekeye verilen
kısmını da sürekli açık bıraktırarak depo suyunun bekletilmeden sürekli devir
daiminin sağlanması için teknik servisimize bildirdim ve böyle devam
etti. Teknik servis ekibimize bu uyumlarından dolayı teşekkürlerimi sunarım.
Gelelim
su depomuzun temizlik ve dezenfeksiyon gününe…Temizlik personellerimizden 3
kişi bu anlamda görev almakta idi. Onlara temizlik öncesi eğitimi verdim. Her
zaman aynı kişileri tercih etmeye çalıştım. Hem neyi nasıl yapacaklarını iyi
bilirlerdi hem de işten kaçmayıp sağ olsunlar fedakar ve çalışkan
arkadaşlardı. Nisan gibi aylarda temizlik planlandığında işler daha kolay oluyordu
ancak 6 ayda bir temizlik gerektiğinden ekim aylarına doğru tabi soğuk havadan
dolayı personelimiz tatbikî zorlanmakta idi.
Tabi
ben araştırmayı okumayı doğru işler yapmayı seven bir insanım. Bu depoların
temizliğini yapan firmalar olduğunu öğrendim ve o dönemde ilkel şartlarda
temizletmek yerine firma faaliyeti satın alma yoluyla bu işi hallettirme
yöntemlerini de araştırdım. Ancak firmalardan bilgi almak amaçlı olarak
ulaştığımda kullandıkları kimyasalları sundular bana, ancak ben bunların
yeterli olup olmayacağına yönelik dayanak bulamadığım için riske girmeyi göze
alamadım. O nedenle manuel temizlik ve dezefeksiyon yaptırmaya devam ettim. 8
yıl boyunca hastanemin su deposu senede iki defa kendi planlamam ve kendi
gözetimim altında devam etti. Önceden de yaptırdığım bu uygulamada bilmeden de
olsa Lejyonella pnömonisini önlemeye yönelik faaliyeti sürdürmüş oldum.
1
gün önceden hastane müdürümüz itfaiye ile görüşüp depo temizleneceğini,
muhtemel su kesintisi olursa destek gerekeceğini bildirirdi. Belediyeyi arayıp
su kesintisi olacak mı diye de sorardık. Acil bir durum olmazsa kesinti de
olmuyordu. Yani itfaiyeye gerek hiç kalmamıştı.
Dediğim
gibi her zaman yaptığım işlerin kontrolü bende olsun isterim. Hem de personele
gidin çizmeleri giyin bugün depoyu temizleyin bana bitince haber verin de
diyebilirdim.8 sene boyunca depo temizliğinin başından sonuna yanlarında oldum.
Su
depolarını görmeyen bir çok kişi vardır tabiki kocaman bir sarnıç gibi
düşününün. 20 kadar basamağı olan demir merdivenle deponun üstte bulunan giriş
kısmına ulaşılıyor. Sonra tatbikî aşağıya yani depo zeminine inmek için de bir o
kadar demir merdiven kullanarak iniliyordu. İlk sene depoya inildiğinde
personele cep telefonu verdim, kendim inemiyorum tatbikî dışarıdaki merdivene
tırmanıp az çok içeriyi görmeden de duramıyordum tabi. Ben böyleyim yapacak bir
şey yok. Cep telefonu ile zeminde 10 cm kadar su kalmış oluyor o alanı
resimliyor yapılan işleri duvar fırçalamayı, dipte kalan kumlu çamurlu suyun
tahliye işlemlerini resimliyor. Baktık ki içte aşağıya inen merdivenin suya
temas ettiği için paslanmış bunu tabi enfeksiyon komite olarak değişimini hemen
talep ettik. Merdiven tamamen oradan kesildi, yerine katlanabilir seyyar
merdiven yaptırıldı. Temizlik bitince merdiven depo içinde bırakılmamış oldu. Bu
süreçte teknik servis daima yanımızda ve iletişim halinde oldu.
Evet
temizlik personellerimizden ikisi aşağıya inerdi. Tulum , çizme, gözlük eldiven
gibi koruyucu ekipmanları kullanırlardı. Ayrıca zor şartlarda da olsa o
merdivenlerden kova, maşrapa, hortum, fırça, çamaşır suyu gibi temizlik
malzemelerini de önce merdivenlerle yukarı taşır, sonra da aşağıya inen
merdivenler ile aşağıya indirirdi. Onların emeğine yüreğine sağlık demeden
geçemem. Depo öncelikle kaba kirlerinden bol su ile arındırılırdı. Sonrasında
yüksek düzey dezenfeksiyon dediğimiz 1/10 çamaşır suyu ile tüm duvarlar ve
zemine temas edecek şekilde uygulandı. Sonrasında iyice durulandığından emin
olacak şekilde yaklaşık bir saatinde üzerinde fırça darbeleri de kullanılarak
tüm depo iyice durulanıyordu. Zeminde kalan sular tamamen dışarıya alttan
tahliye oluyordu. Ben tabi ilk başta zeminde biriken ve ne yaparsan yap
kaçınılmaz olan çamur su yerine şimdi billur gibi akan suyu gördükçe nasıl
mutluyum bir bilseniz…
Bu
arada dışarıda temizlik personeli ve teknik servis çalışanları depo çevresinde
bulunan alanların temizliğini ve çevre düzenlemesini yapmaktaydılar. Bazı
demirbaş atıklar hastane çevresinde arka bahçede birikirdi onların alınması
için söylene söylene dururdum, bir süre sonra alınırdı falan…
Sonra
personelimiz başarılı bir şekilde depodan dışarıya çıkıyordu. Onlara yürekten
teşekkür ederdim. Gerçekten aldıkları para helal ve bereketli olsun derim.
Kışa
denk gelen (ekim gibi yaklaşık ) temizliklerde tabi üşüyorlardı. Hasta
olmasınlar diye daha pratik daha hızlı temizlik yapmalarını söylerdim. Çıkar
çıkmaz en yakınımızda çamaşırhanemiz var orası ortam gereği gayet sıcak olurdu.
Bir de elektrikli ısıtıcı açtırıp iyice ısınana kadar orda kalmalarını
sağlardım. Bazen gerek yok üşümedik derlerdi, bazen de ısınırlardı.
Bu
arada hastane içinde yapılacak bir sürü iş de beni beklerdi. Acil olanları
halletmek için ara sıra hastane içine gidip gelirdim. Telefonum genelde
susmazdı, Mutlaka bir şeyler danışan soran ulaşmaya çalışan olurdu. Hepsine bir
şekilde yardımım veya desteğim olurdu. Çalıştığım enfeksiyon hastalıkları
uzmanlarından biri bana ‘’sen hastanenin annesi gibisin, sanki bir gün anne
evde olmayınca işler karışır ya, sen olmassan öyle olacakmış gibi’’ demişti
bana. Bu söz beni özetlemiştir sanırım.
Bu şekilde belki unuttuğum hatırlayamadığım bir çok detay vardır. 3 yıldır Halk Sağlığı Hizmetlerinde ARGE faaliyetlerinde görevliyim çünkü. Eski günlere dair yazmak istedim. Bu çalışmayı ve faaliyetimizi öncesi ve sonrası halinde resimleyerek komite toplantılarımızda sunardım. Benden sonrakilere de örnek olması açısından bence değerli bir kaynak olarak bilgisayarımda hepsi kayıtlı halde bıraktım. Bilmiyorum süreç ne şekilde devam eder ancak ben enfeksiyon kontrol hemşireliği sertifika programında ne öğrendiysem hepsini tıpkı bu depo temizliğinde anlattığım şekilde okuyarak, yenilikleri takip ederek, uygulama anında kontrol ederek ve en önemlisi sahiplenerek yürüttüm. 22. yılımı çalışıyorum. Haliyle bir çok şehirde bir çok kurumda görev aldım. Hemşire olarak acil, kardiyoloji , genel cerrahi kliniklerinde çalıştım, nice nöbetler tuttum. Oralarda da hakkını vermek için yorulmak bilmedim diyebilirim. İnşallah da öyledir. Bizim mesleğimiz çoğu zaman doğru tabir olacaksa önemsenmemiş olabilir ama tüm meslektaşlarım gibi ben de aldığımız eğitimler ve yetiştirilmemiz gereği ne gerekiyorsa yaptık ve yapmaktayız. Hemşire, okuyan, araştıran, gelişmeleri takip eden, lider olan, eğitimci yönü kuvvetli, fayda sağlamaya odaklı harika bir mesleği yerine getirir.
Bu anlamda geriye dönüp baktığımızda iyi işler yaptık diyelim. Tüm zorluklarına rağmen sabır ve şükür ile bugünleri yaşadık ve mesleğin gerektirdiklerini her türlü güzel işler ve projeler ile devam ettirmekteyim. Tüm iyi dileklerimle…
Selam, sevgi ve muhabbetle
Halk Sağl.Uz.Hem. Nuran AYDEMİR BAYRAM
Kaleminize sağlık...
YanıtlaSilBöyle güzel bilgilendirme için çok teşekkür ederiz Nuran Hanım kaleminize emeğinize sağlık.
YanıtlaSil