MART AYI KOLOREKTAL KANSER FARKINDALIK AYI

        Canım Arkadaşım Uz. Hemşire Nuran AYDEMİR BAYRAM'dan bir güzel yazı daha...

Mart ayı kolerektal kanser farkındalık ayıdır. Hem meslektaşım hem de çok değer verdiğim biri olarak Nuray Hanım'ın yazısını sizlerle paylaşmaktan memnuniyet duyduğumu bilmenizi isterim.  Bu değerli bilgilerin kıymetini bilmeniz ve yazıyı sonuna kadar okumanız dileği ile...


KOLOREKTAL KANSER VE TARAMA YÖNTEMLERİ

01-31 Mart kolon kanseri farkındalık ayı olarak belirlenmiştir. O nedenle hem sağlık çalışanları için, hem de toplumdaki bireyler için bu dokümanla ulaşarak farkındalık sağlamayı hedeflemekteyim. Deniz yıldızı hikayesini bilir misiniz? Her bir eğitim veya her bir tarama tıpkı bir deniz yıldızının okyanus suyuna geri kazandırılmasına benzemektedir.

Bizler korucu sağlık hizmetlerini yürüten sağlık çalışanları olarak çoğunlukla hitap etmeye çalıştığımız kişiler yani hedef kitlemiz sağlıklı bireylerdir. Dolayısıyla kişilerde hiçbir belirti yokken yani erken evrede fark edemediği bulguları olan bireye ; ‘’Gel sende kanser var mı bakalım ‘’demek tahmininizden de öte zor değil mi? Nitekim kendimiz de her ne kadar sağlık çalışanı olsak ve farkındalığımız olsa da bu adımları atmakta zorlanmaktayız.

Koruyucu sağlık hizmetleri o nedenle bilimin ışığında edindiğimiz deneyim ve bilgilerimizi kullanacağımız yoğun çaba gerektiren uzun süreçleri kapsamaktadır.

Toplum tabanlı tarama programlarında hedef nüfusun planlanan zaman içinde %70’ine ulaşılması gerekmektedir., yani 100 kişiden 70 ‘i hiç bulgu yoksa dahi yaşına ve cinsiyetine göre bu taramaların yaptırılmasını hedef olarak belirlemiştir.

Ülkemizde halihazırda fırsatçı ve toplum tabanlı meme kanseri taramalarının kapsayıcılık oranı %20-30’lar arasındadır. Hedef serviks tarama nüfusunun  %20’si tarama programı kapsamında taranabilmiştir. Kolorektal taramaların kapsama oranı %20-30 arasındadır. Dolayısıyla daha çok defalar anlatmaya farkındalık sağlamaya ihtiyacımız olan zorlu süreçleri kapsar kanser taramalarımız.

Covid 19 pandemisi diğer bir çok sağlık hizmetinde olduğu gibi kanser tarama programlarımızı da etkiledi. Daha sağlıklı günlerde kanser erken teşhis yöntemlerimizle toplumun sağlığını koruyucu ve geliştirici uygulamaları gerçekleştirmek dua ve dileği ile gelin hep birlikte kolorektal kanser taramalarını neden ve nasıl yaptırmalıyız birlikte okuyalım;

Kanser ; hücrelerin yenilenme amaçlı değişimleri olan süreçlerde anormal hücrelerin kontrolsüz çoğalmasına denir.Anormal çoğalmanın akabinde eğer çoğalan hücre tipi iyi huylu ise lokalizedir yani yayılım göstermez, kötü huylu hücre çoğalması ise invaziftir yani yayılım dediğimiz diğer doku ve organlara yayılır, dokunun veya organın bütünlüğünü bozar, işlevlerini olumsuz etkiler.

KRK (Kolorektal Kanser), kolon ya da bağırsak kanseri olarak bilinir, gelişmekte olan ülkelerde prevelansı yüksektir. Görülme sıklığı hem kadınlarda, hem de erkeklerde 3. Sırada yer alır, ölüm nedenleri olarak diğer kanser türleri arasında sıralamada yine 3. Sırada yer almaktadır. Yapılan yayınlarda her 21 erkekten birinde, her 23 kadından birinde KRK görülebilir olarak açıklanmaktadır.

Vakaların % 90 ‘ı 50 yaş üzerinde olmakla birlikte son yıllarda 50 yaş altında görülme sıklığında artış olduğu belirtilmektedir.

Risk faktörlerimizi; değiştirilmesi mümkün olan ve olmayan riskler olarak inceleyelim;

Değiştirilmesi Mümkün Risk Faktörleri

Aşırı kilolu veya obez olmak,Fiziksel olarak aktif olmamak,Fazla miktarda işlenmiş (sosis, salam ve benzeri) veya işlenmemiş kırmızı et (sığır, kuzu, karaciğer ve benzerleri) tüketmek, Sigara dahil tütün ürünlerini kullanmak, Fazla miktarda alkol alma

 

Değiştirilemez risk faktörleri şunlardır:

  • Yaş alma: Yaş arttıkça kalın bağırsak kanseri riski artmakta
  • Kişinin kalın bağırsak polipleri olması
  • Kişinin inflamatuvar bağırsak hastalığı (Ülseratif kolit veya Crohn hastalığı) olması
  • Kişinin daha önceden kalın bağırsak kanseri geçirmesi
  • Ailede kalın bağırsak polipleri veya kalın bağırsak kanseri olması
  • Kalıtsal bir sendromun olması (ailesel adenomatöz polipozis ve kalıtımsal polipozis dışı kolon kanseri (Lynch sendromu) gibi)
  • Tip 2 diyabet hastası olması

Belirtiler

  • Bağırsak alışkanlıklarında ishal-kabızlık gibi değişikliklerin olması ve bu değişikliklerin birkaç günden uzun sürmesi
  • Bağırsakların tam boşalmadığı hissi
  • Dışkıda kan (parlak ya da koyu kırmızı) görülmesi ve/veya dışkı renginde koyulaşma
  • Karında şişkinlik, kramp tarzında ağrı veya gaz şikâyeti
  • Bilinen bir neden olmaksızın kilo kaybı
  • Güçsüzlük ve yorgunluk

Tanı

Genellikle hastalık ilerleyince belirti vermektedir. Bu yüzden tarama,  polipleri ve kanseri erken teşhis edebilmek açısından çok önemlidir. Tarama ile kanserleşmemiş polip halindeki tümörler tespit edilip çıkarılarak kanser gelişmesi önlenir, kanser gelişmiş olan olgularda ise, erken teşhis ile yaşam süresi ve kalitesi artırılır.

Ülke genelinde kalın bağırsak kanser taramaları; 50-70 yaş arasında kadın ve erkek nüfusa Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM), Toplum Sağlığı Merkezleri (TSM), Sağlıklı Hayat Merkezleri (SHM) ve Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) gaitada gizli kan  (GGK) kiti ile hızlı, pratik ve güvenilir bir şekilde 2 yılda bir ücretsiz olarak yapılmaktadır. 50-70 yaş arasında kişilere, her 10 yılda bir de kolonoskopi ile tarama önerilmektedir.

Ailede kalın bağırsak polipleri, kalın bağırsak kanseri, ülseratif kolit, Crohn Hastalığı ya da kalıtsal polipozis veya polipozis dışı sendrom öyküsü olan bireylerde 40 yaşından itibaren taramaya başlanmaktadır.

NOT: GGK kitleri gebelik testlerine benzer yöntemle bakılan test yöntemidir. Bireylere iyi tarif edildiğinde kolaylıkla uygulanabilir. Çalışmalarda güvenilirlik oranı % 60 olarak ifade edilmektedir. İnsan hemoglobin proteinine duyarlı test kitleridir. Test öncesinde kişilerin kan sulandırıcı alıp almadığı ilgili formlarda belirtilmesi değerlidir. Fırçaya benzer aparatla alınan numune, içinde sıvı bulunan  tüpe alınır, gebelik testlerinde kullanılana benzer kasete numune 3 damla kadar damlatılır ve tek çizgi belirginleşti ise gaitada gözle görünmeyen gizli kanama yoktır, çift çizgi belirginleşti ise gaitada gizli kanama var olduğunu gösterir.

Ancak , çift çizgi olması kişilerin kolorektal kanser olduğu anlamına gelmez, bu sadece kanser öncüsü polip veya ülseratif bir oluşum olup olmadığı açısından incelenmesi gerekli vakaları ayırmaya yardımcı olur, Kişiler kolonoskopi gibi inceleme yöntemleri ile polip varlığı, poliplerin sayısı, yerleşimi,  büyüklüğü veya hücre yapısı açısından inceleme olanağına kişileri yönlendirmeyi kapsar.

 

Tedavi

Kalın bağırsak kanserinde cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) gibi farklı tedavi seçenekleri uygulanmaktadır.

Korunma

Kalın bağırsak kanserini önlemek için atılması gereken en önemli adımlardan biri tarama olmakla birlikte;

  • Sağlıklı kiloda kalmak ve bunu sürdürmek
  • Taze meyve ve sebze ağırlıklı beslenmek
  • Posa içeriği yüksek besinlerin tüketimini artırmak. Posa içeriği en yüksek besinler sırasıyla; kuru baklagiller, tahıllar, sebze-meyvelerdir.
  • Günde 30-60 dakika orta düzeyde fiziksel aktivite yapmak (tempolu yürüyüş, bisiklete binme gibi)
  • Sigara ve alkol kullanmamak

Bu dökümanı hazırlarken dikkatimi çeken, sağlık çalışanı olarak farkında olmamızı istediğim birkaç detay bilgiyi de yazmayı sizlerle paylaşmayı istiyorum. Sanılanın aksine bizim yaptığımız uygulamalarda neyi neden yaptığımızı bilerek yapmak hem mesleğimizi güçlendirir, hem de insanların sağlığına gereken özeni dikkati daha bilinçli ve duyarlı yerine getiririz diye düşünüyorum. Bu notlarım tabiki  bilimsel yayın temelli notladır;

Hayvansal yağ, kırmızı et tüketimi , yağ oranı yüksek besin tüketimi KRK kanser riskini arttırır

Kişiler 40 lı yaşlardan sonra hayvansal gıda tüketimini azaltma eğiliminde olması tavsiye edilir.

KRK kanser hastalarının % 10-16 sı yetersiz hareket eden bireylerdir.

Kızartma ve yüksek ısıda yanlış besin hazırlama yöntemleri riski arttırır. (kömürde ızgara yapmak mutajen ve kanserojen maddeler açığa çıkarmaktadır , yanmış yağın tekrar kullanılması vb)

Omega 3 yağ asitleri alan, balık tüketimi fazla olan kişilerde KRK riski daha az olduğu belirtilmektedir.

Folik asit, kalsiyum, C ve E vitaminleri, nar suyu, kükürtlü sebzeler ( karnabahar, brokoli gibi) riski azaltmada etkilidir.

KRK ‘ler genellikle adenomatöz poliplerin kansere dönüşmesi sonucu gelişir.

KRK gelişmesi açısından hiçbir birey sıfır riske sahip değildir.Toplumun çoğunluğu ortalama risk altındadır.

Basit bir davranış değişikliği bile kanser riskini azaltmada güçlü etkiye sahiptir.

Birçok kanser türünde olduğu gibi KRK de hastalık ilerleyince belirti verir o nedenle erken teşhis yöntemlerinden yararlanmak önemlidir.

Yukarıda risk faktörleri arasında geçmişti; Crohn hastalığını da hatırlayalım. Ağızdan anüse kadar oln herhangi bir bölgede kalınlaşma ve ülsere yol açan inflamatuar bağırsak hastalığıdır. Hastalık nedeniyle anüse yakın bölgede fissür (çatlak), fistül ( iltihabi delikler) sıklıla görülür.

Kolorektal kanserler kolonda % 70 oranında , rektumda ise % 30 oranında görülmektedir. Belirtileri benzer olabilmektedir.

Sol kolonda daha sık KRK görüldüğü çalışmalarda belirtilmektedir. Sağ kolon kanserlerinde ve kanamalar ve kansızlık, sol kolon kanserlerinde dışkıda sertleşme belirtileri vardır. Bilmek bazen acıdır değil mi?  bunu yazarken okuduğumuz tüm bulguları kendimizde takip ettiğimiz aklıma gelmiyor değil…

Polipler nedir onu da bir hatırlayalım; mukozal tabakalarda et ben tarzında mantarsı yapılar olarak tanımlanır. Ya da şöyle anlatalım, mukozal örtülerden lümene doğru gelişen oluşumlardır. Poliplerin barsak duvarında harabiyeti veya kanserleşmesi uzun yıllar alabilir, Bazen 10 yılı alabilmektedir.

Poliplerin genel popülasyonda görülme sıklığı % 1,6-12 , 70 yaş üzerinde görülme sıklığı % 40 oranındadır.

Poliplerin boyutu 10 mm sınırını malignite açısından riskli kabul edilmektedir. Polipler sağ kolonda yerleşimi daha sık ancak rektal bölgede de görülme sıklığı yüksektir.

Literatür bilgisi olarak size yukarıdaki bilgileri sunmaya çalıştım. Umarım fayda sağlar, farkındalık oluşturur.

Hastalıkların çoğunun yanlış beslenme alışkanlığından kaynaklandığına dikkat edelim, Doğru beslenme önerilerini kendimize uygun şekilde hayatımıza katmaya motive olalım. Yediklerimizi sindirmeden tekrar yemeyelim. Sağlık çalışanlarının önerdiği şekilde sağlıklı yaşam biçimi davranışlarını kazanalım ve bunu sürdürelim. Sağlığımızı korumak için davranışlarımızı değiştirmeye gayret gösterelim. Besinleri hızlı hızlı yemek yerine uzun süre çiğneyerek yemeyi alışkanlığa dönüştürelim. Sigara alkol gibi zararlı alışkanlıkları bırakmak için gerekirse tıbbi destek alalım gibi önerilerle yazımı sonlandırayım.

Sloganımızı da ekleyelim; GGK TARAMASI YAPMAKTAN KORKMA , KANSERDEN KORK.

Hepimize, Sevdiklerimize ve Tüm İnsanlık Alemine Sağlıklı Mutlu Huzurlu Yarınlar Dileklerimle …

           Uz. Hem. Nuran AYDEMİR BAYRAM

                    Samsun İl Sağlık Müdürlüğü

 

 

 

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yoğun Bakımda Kullanılan İlaçlar

Hasta Odasının Özellikleri

Hemşire Anne